Boğaz manzaralı ve denize sıfır Yeniköy, İstanbul’un en güzel yerleşim yerlerinden bir tanesidir. Bu semti bu kadar eşsiz kılan ise, semti bir uçtan bir uca saran dünyaca ünlü yalılarıdır diyebiliriz.
Sait Hâlim Paşa Yalısı, Erbilgin Yalısı ilk akla gelenlerden sadece bir kaçıdır.
Öyle ki yalıları ile ünlü bu seçkin semtimizde otobüs duraklarından bir tanesinin adı bile Yalılar Durağı’dır.
Hafta sonları sırf boğazı, Yeniköy’ü görmek için akın eden İstanbulluları saymazsak, semtin çok da kalabalık bir görüntüsü olduğunu söylemek güçtür.
Sahilde bir bardak çay içmek, bir akşam yürüyüşü yapmak için ideal bir mekân olan Yeniköy’de, ortalama gelir düzeyinin yüksekliğinin aksine, fiyatları çok uygun bir yerden bahsetmek istiyorum.
Sahilden geliyorsanız ve İstinye’yi, ardından da Yalılar Durağı' nı da geçtiyseniz, ana caddede Sait Hâlim Paşa Yalısı’nın tam karşısında sarı bir reklam tabelası dikkatinizi çekecektir: Yeniköy Kahvesi.
İsmi Yeniköy Kahvesi ama bilindik kahvelerden değil tabii ki.
Gelin minik bir gezintiye çıkalım.
Ana caddeden bu şirin mekâna bağlantı görevini merdivenler sağlıyor.
Çünkü mekânımız boğaz ve yalılar manzaralı hâkim bir tepe üzerine konumlanmış. Ayrıca kabaca üç bölümden oluştuğunu da söyleyebiliriz.
Birinci bölüm; sigara içenler için. Her yaş grubundan müdavimleri olan Yeniköy Kahvesi’nin bu kapalı alanında daha çok tavla, okey gibi oyunlar oynanıyor.
Hele kış aylarında bu bölümün ısınma işi, mekânın tam ortasında yanan odun ateşi, yâni bir ocak sayesinde oluyor ki, ısınmak için değil de seyretmek için bile eşsiz bir ortam.
Fazla sayıda olmasa da bu kapalı mekânda dileyenler bazı gazete ve dergilere de rahatlıkla ulaşabiliyor.
Fazla sayıda olmasa da dedim, çünkü ikinci bölüm diye adlandırabileceğim, sigara içilmeyen kapalı diğer bölüm duvardan duvara, ansiklopediler ve kitaplarla örülü.
Özellikle siyasi tarih ve bilimsel konularda kitapların bulunduğu bu kapalı mekan daha içeri girer girmez, o eşsiz ahşap dokusuyla, iç mekânın mükemmel dekoruyla sizleri büyülüyor.
Antika niteliğindeki aksesuarlar, estetik açıdan tercih edilmiş tuğla duvar ve istediğiniz kitabı özgürce okuyabileceğiniz sessiz bir ortam.
Bunlara ilâveten çalışanların güleryüzlülüğü, müşterilerle aralarında organik bir ilişki ve samimiyet doğmasına sebep oluyor.
Özellikle nostaljik parçaların çalındığı bu şirin mekânda dilerseniz, üçüncü bir alan olarak açık havayı tercih edebilir ve çay ya da kahvenizi yudumlarken, sandalyenizde boğaza karşı rahatça kurulabilirsiniz.
Yukarıda değinmiştik.
Yeniköy gibi bir semtte, hem de bu kalitede bir mekânda, fiyatlar bir üniversite ya da lise kantininkiyle hemen hemen aynı.
Hatta bir çok özel okul ya da üniversite kantininkinden de daha ucuz. Bir bardak çay 1.25 YTL, tost ise çeşitlerine göre değişmekle birlikte ortalama 2 YTL. Izgara köfte, patates kızartması ve daha bir çok lezzet de bütçenize uygun.
Bu hafta sonunuzu hem kâliteli, hem ucuz, hem de şehrin en mutena semtlerinden birinde geçirmek istiyorsanız Yeniköy Kahvesi’ne mutlaka uğrayın.
Ancak nâkit dışında hiçbir ödeme şeklinin geçerli olmadığını da hatırlatmak isterim.
Güneri Civaoğlu, Tansu Çiller, Asaf Savaş Akat, Oktay Ekşi, bir dönem de Uzan Ailesi’nin yaşadığı ve ismini sayamadığım daha bir çok önemli kişinin ikâmet ettiği bu şirin semtimize bir kere gelirseniz, bağımlılık yapacağından emin olabilirsiniz.
Ayazması, kilisesi, sinagogu ve camisiyle, neredeyse mozaik ötesi bir yapıya sahip olan, özel minibüslerin ve belediye otobüslerinin de vızır vızır çalıştığı bu şirin boğaz semti Yeniköy, bu hafta sonu kahvesiyle birlikte, sizleri bekliyor.
Sabrın sonu ile - http://blog.milliyet.com.tr 'den alıntıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder